16 Eylül 2009 Çarşamba

Ve sonunda ...




Sonun da beyeniyle okuduğum Stephenie Meyer'ın Alacakaranlık isimli kitabının filmini izleye bildim. Bence çok güzeldi ve ben çok beyendim.Biraz kitabı okumayanlar için minik bir özet geçmek istiyorum sizlere;

On yedi yaşındaki Isabella Swan annesi Renée evlenince babası Charlie nin yaninda yaşamak üzere küçük bir kasaba olan Forks, Washington'a taşınır. Burada yüz sekiz yaşında bir vampir olup, on yedi yaşında görünen gizemli sınıf arkadaşı Edward Cullen ile tanışır ve ona hemen ilk gördügü anda ilgi duymaya başlar. Edward'ın ilk başlarda Bella'dan uzak durmaya çalışmasına rağmen, sonrasında birbirlerine geri dönülemez bir şekilde aşık olurlar. Üç göçebe vampir James, Victoria ve Laurent geldiğinde ise, Bella'nın hayatı tehlikeye girer ve Edward'ın ailesi Carlisle, Esme, Alice, Jasper, Emmett ve Rosalie onun hayatını çok geç olmadan kurtarmak için uğraşırlar.

Eyer şu zamana kadar hayla okuyamadıysanız ve okumayı aklınızdan geçirdiyseniz mutlaka okuyun derim ben.Stephenie Meyer kitabında herşeyi okdar güzel anlatmış ki filmi izlediğim de sanki daha önceden izlemiş gibiydim .Okurken zihnimde canlandırdığım her kare filmle örtüşüyordu tabi bunda sacdece Meyer 'ın değil filmin yönetmenin de katkısı çok büyük çünkü, kitaba sadık kalarak filmi çekmiş .Bu yüzden tebrik ederim kendilerini .:)


***


Bugün başladığım şahane bir kitap "Herkesten Bir Şey Öğrendim - Emre Kongar Kitabı"
kendileri bana doğum günü hediyesidir ablam tarafından.Bakalım elimizdeki bu kitabımızın konusu neymiş ;

Sorumluluk; ilkelerine bağlılık; aile sevgisi; kafasının dikine giderken aynı zamanda kendini herkesten çok eleştirme cesareti. Bilgiye ulaşma, edindiği bilgiyi sindirip zihnini ve hayatını zenginleştirerek daha üst aşamaya çıkarma becerisi. Bürokrasinin tepe kademeleri dahil, hayatında edindiği bilgi ve tecrübeleri yazarak paylaşma isteği.

Emre Kongar'ın kitabı, Türkiye'nin, üniversite camiasının, basının ve siyasetin tarihsel ve sosyolojik analizleri kadar, bu duygularla da yüklü.
Başkalarının bahşettiği küçük ve geçici iktidarlara sahip olanların bile kendilerini eleştirilmez sandığı bir yerde ne büyük nimet, böylesine her daim öğrenci bir hocaya sahip olmak…

'Bireysel açıdan aklımın erdiği, bilgimin eriştiği tüm yaşam zevklerini tatmış, bütün tatminlere erişmiş bir noktadayım.

Öğrencilerimden, okurlarımdan, izleyicilerimden, çocuklarımdan, torunlarımdan öğrenmeye devam ediyorum…
Çalışıyorum, okuyorum, yazıyorum, ders veriyorum…
Seviyorum, seviliyorum…
Bunlardan büyük mutluluk olabilir mi?'

Bakalım bu güzel kitabın bendeki finali nasıl olacak. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder