20 Aralık 2009 Pazar






ALMÔRA'NIN HİKAYESİ


Çok uzakta, mavi masal ülkesi adında bir ülke vardı. Yeryüzünde zamanın işlemediği tek yer olan bu ülkede, dürüst ve onurlu insanlar yaşardı.

Ülkenin en bilge ozanı Almôra, Eznora şehrinde yaşardı. Çocuklar en çok Almôra'nın hikayelerini severler, kentin sokaklarını onun hikayeleri ve şarkıları ile çınlatırlardı.

Bir gün güneş hiç doğmamak üzere battığında, Mavi Masal Ülkesi yağmalandı ve yok oldu. İhanet denen bitimsiz karanlık, masalcı Almôra'nın diyarına da girmişti artık. Çocukların şarkıları sustu önce. Rüzgar öfkelendi ve silueti fırtınaya dönüştü. Yağmur küstü; ve yağmadı bir daha... Mavi Masal Ülkesi kendisine yenilmişti ve zamanın kapıları açılmıştı artık.

... Almôra ülkesini terk etmek zorundaydı. Zamanın kapılarından geçti.

... Ve zaman işlemeye başladı. Gece, Eznora'nın üzerine yavaş, yavaş çökerken son bir kez baktı Almôra; ülkesinin yok oluşuna şahit oldu. Daha önce, yani zaman hükmetmezken, mutluluk ve coşku dolu şarkılarla çınlayan sokaklar, şimdi kızıla çalan bir öfkenin işgali altında suskun ve küskündü. Çocukların sokak lambaları altında kurdukları düşler, kaldırım taşlarına yazılan umutlarla birlikte silinip gitmişti.

... Gözlerini ufka çevirdi; zaman hiç kimseyi beklemezdi, artık gitmeliydi. Öyküleri, ezgileri ve yüreği ona ihanet etmemişti henüz... Hala yeniden başlayabilirdi. Her son yeni bir başlangıçtı, yeni başlangıçlar yalnızca cesur insanlar içindi.

Her şeye rağmen burada olabilenlere,

TÜM CESUR İNSANLARA!

14 Aralık 2009 Pazartesi

:(





O kadar karıştım ki kendi içimde bile düğüm oldum artık kendimi çözemez hale geldim.