15 Eylül 2009 Salı

Masumiyet Müzesi





Evet sonun da uzundur elimde olan bu kitabı bu sabah bitirdim.Aslında kitabı ilk çıktığın da aldım ve birkaç defa okumak için elime aldığım da hep yirminci sayfadansından sonra birtürlü bitiremedim.Ve en sonun da elimde okuyacak bi kitabım kalmadığı için mecburen geri dönüp "Masumiyet Müzesine " başlamak zorunda kaldım .İyi kide okuyup bitirmişim diyorum şuanda .....

Kitap hakkında ki düşüncem ise...Kemal'in Füsun 'a olan saplantılı aşkı aslında bakarsanız beni rahatsız etti hemde fazlasıyla.Kitabın sonlarında karşılaştığım süpriz beni şaşırtdı doğrusu .Bir erkeğin genç bir kıza duyduğu aşkın hüzünlü hikayesi.

Ve Masumiyet Müzesi gerçek oldu ve 2010 yılın da müze severler ziyaret edebilecekler .Kitabın 574 sf. da müze için bir bilet bulunmakta müzeye girerken görevliye kitabın için deki o sayfaya mühür bastırılması yetecektir giriş için .Ayrıca ;
Orhan Pamuk’un ‘müzesindeki’ her şey, artık klasiktir. Orhan Pamuk kitabıyla onları klasikleştirmiştir. Ama, kitabının bir edebiyat klasiği olup olmayacağı meçhul. Olmasa da kütüphanede yerini alır. Masumiyet müzesindeki nesneler ise, onun kitabıyla klasikleştirilmemiş olsa da birer eskici parçalarıdır .

"Neyse uzun lafın kısası eğer merak ediyorsanınız okumanızı tavsiye edebilirm ."

Şimdi düşünüyorum da varmıdır öyle içler acıtan bir "aşk" günümüzde...Çevremdeki bir çok insanı görüyorum da sözde sevdiklerini sanıyorlar ölüyorlar bitiyorlar aman allahım noluyor bunlara yahu demekten alamıyorum kendimi. Ya da didişip duruyorlar misalen kızkardeşim ve nişanlısı gibi ...Bu örneği sanırım çoğalta bilirim. Tv kanalların da bir sürü abuk sabuk programlar var birine denk gelip izlediyseniz eğer ne demek istediğimi daha da iyi anlayacaksınız.



*****



Şuanda acayıp kahve içmek istiyorum bu da bu aralar edindiğim kötü alışkanlığım sanırım .Neyse ki aşkama az kaldı .Kahvemi yaparım ve güzel bir film eşliğinde içmeyi planlıyorum şimdiden hangi filmi izlesem acep :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder